Brian Eno.Reflection.Warp

2016 tarihli The Ship’in ardından 2017 için de hediyemizi eksik etmeyen üstad Eno, yılın ilk gününde Reflection’ı kulak hücrelerimize servis ediverdi, sağolsun. 54 dakikalık bu dinleti bu defa içimizdeki karanlığa ayna tutuyor. Minimal ve soyut fırça darbeleriyle hacimlenen Reflection, açıkçası topu biraz dinleyen tarafına atıyor. Başka bir ifadeyle ana çerçeveyi belirleyip içini doldurmayı sizin duygularınıza, geçmişinize ve o anki hislerinize bırakıyor. Bu anlamda sade olduğu kadar da çetrefilli bir içerik sunuluyor biz dinleyenlere. Aynı suda iki defa yıkanılmaz metaforuyla yol alan çalışmanın her anında farklı güzergâhlara yelken açmak olası. Ambient janrının yaratıcısı diyebileceğimiz Eno’nun merak saldığı alt başlıklardan biri de “generative music”...

Plaid.The Digging Remedy.Warp

25 yılı aşkın süredir elektronik müziğin en istikrarlı emekçileri arasında sayabileceğimiz İngiltere çıkışlı ikili (Ed Handley ve Andy Turner) son albümlerinde de sürprize pek yer bırakmıyor. IDM referanslı, melodik kurgusu ziyadesiyle kuvvetli, akışkan ve sıcak tınıların sarıp sarmaladığı albüm boyunca Plaid’in kendine has (ama artık biraz da tekrara düşen) ve pek de gizemli olmayan formülünden damıtılan notalara kulak kabartıyoruz. Piyasa ortalamasının üstünde konumlansa da, Plaid’in yaratıcı potansiyeli ve IDM kulvarında açtığı ek güzergâhlar düşünüldüğünde albümün geneli yine de biraz güdük kalıyor. Kendi rotasına saygı duymakla beraber Plaid’in kendi yörüngesine dahil edebileceği başkaca ses kümelerine kaçar gözlerle bakması biraz iç burkuyor....

Brian Eno.The Ship.Warp

Müzik dünyasının dahi ve zihin açıcı isimlerinin başında gelen Eno, attığı her adımla sanatçının gerçek bir yaratıcı olarak tarifini yapmaya devam ediyor; hem de 40 yıla yakın bir süredir. Kendisinin Warp etiketli altıncı albümü 20’şer dakika civarındaki ikisi oldukça uzun olmak üzere toplam dört parçadan oluşuyor. İnsanoğlunun giderek güçleniyor oluşunun yarattığı kibir ile kendini devamlı tehdit altında görmesinin doğurduğu delilik hali arasındaki sendelemesi albümün arka planındaki ana konsepti belirliyor. Klasik melodi ve ritim duygusundan ötede, yıllar evvel bizatihi kendisinin tanımladığı üzere her an / her dinlemede farklı bir tını perdesinin gizemine sarıldığınız ambient doku, albümün geneline gizemli bir hava veriyor....

Clark.The Last Panthers.Warp

2000’lerin başından bu yana çıkardığı tüm albümlerinde, İngiltere’nin elektronik müziğe en büyük hediyesi diyebileceğimiz Warp etiketini gördüğümüz Chris Clark, bu defa altı bölümlük bir dizi için yaptığı parçalarla karşımızda. Ana tema müziğini David Bowie’nin yaptığı dizinin ortak yapımcılarından biri de Warp Films zaten. Clark dizi için harmanladığı kolajlardan yola çıkarak tek başına oldukça güçlü duran bir albüm yaratmış. Diskografisinin kalan kısmına kıyasla oldukça sakin ve minimal bir güzergâhta ilerleyen, keskin virajlar içermeyen; öte yandan karanlık ve tekinsiz sularda seyreden bu pasajların elbetteki sinematik vurgusu da bir hayli yoğun. Kısa süreleriyle dikkat çeken parçalarda zaman zaman kulağımıza çalınan piyano tuşeleri, ambient...

Battles.La Di Da Di.Warp

Amerika orijinli deneysel rock ekibi Battles yaz rehavetinin sonbahara nakli esnasında Warp etiketiyle yayımladığı üçüncü stüdyo albümüyle alnımıza adeta “durmak yok, yola devam” tabelası mıhlıyor. Üç kişilik ekibin reisi diyebileceğimiz davulcu Stanier’in ana güzergâhı ve tempoyu belirlediği parçalarda, döngüler üzerinden şekillenen güçlü ve sarmalayıcı melodik kurgu, synth ve gitarların da harmanlamasıyla tadından yenmez hale geliyor. 2007 çıkışlı ilk albümdeki dördüncü üye vokalist Tyondai Braxton’ın ayrılmasından sonra oldukça ses getiren ikinci albümleri Gloos Drop’da birkaç parçada konuk vokallere yer açan ekip, bu defa tamamıyla enstrümental bir işe imza atıyor. Hafif dozda cengaverlik içeren bu çabadan alnının akıyla çıkan üçlü yüksek enerjisi, derinlikli ve zengin kolajlara kucak açan ritmik yapısıyla her daim keyif veren, bütünlüklü bir albüm sunuyor bizlere....

Gravenhurst.Offerings: Lost Songs 2000-2004.Warp

2014 müzisyen kayıplarıyla her açıdan canımızı yakan bir yıl oldu aslında; Joe Cocker, Jack Bruce, Bobby Womack, Paco De Lucia bir çırpıda ilk akla düşenler. Aralık ayı başında sessiz sedasız ve henüz sadece 37 yaşındayken (ve şu ana kadar açıklanmayan bir nedenle) aramızdan ayrılan Nick Talbot ya da sahne adıyla Gravenhurst da bu listenin iç burkanlarından biri. Ekstra yetenekli bir ozan şarkıcı, multi entrümentalist, gazeteci ve prodüktör olarak farklı disiplinlerden işler üreten Talbot; lo-fi, neo-folk çizgisindeki dingin parçalarıyla ve etkileyici vokaliyle her daim ruhumuzu titretenler listesinde yer alan özel isimlerden biriydi. Daha ziyade elektronik tandanslı işleriyle bildiğimiz Warp etiketi taşıyan...

Aphex Twin.Syro.Warp

“Seslerin seri katili” 13 yıllık Aphex Twin sessizliğini bozacağını bir zeplin üzerindeki logosuyla Londra semalarında duyurduğundan bu yana içimiz kıpır kıpırdı. Yekten özetlersek Syro, Aphex Twin diskografyasında bambaşka bir dil yaratan (kendisi zaten bunu 20 yıl önce ziyadesiyle yapmıştı) bir başyapıt değil, ama yine de yılın en sağlam elektronik müzik albümlerinden biri. Richard D. James’in imzası haline gelmiş kaotik ses kümeleri, şeytani bir zekâ ile işlenmiş minimal tasarımlar, ustalıkla birbirine harmanlanmış pek çok farklı tür baştan sona menüsü zengin bir dinleti vadediyor. Anlık tempo değişimleri, bol katmanlı ve girift yapılar her daim Aphex Twin parçalarının değişmezi zaten. Elektronik müziğin engin coğrafyasında adı bu kadar sıklıkla anılan ve referans alınan başka birisinin olmaması, Aphex Twin parçalarını...

Nightmares On Wax.Feelin’ Good.Warp

Elektronik müziğin köşebaşı etiketlerinden olan Warp’ın en kadrolu ismi Nightmares On Wax (George Evelyn) beş yıllık bir aranın ardından kulaklarımızın pasını alan ve ismiyle müsemma illa ki “iyi hissettiren” yeni albümüyle tekrar aramızda. ‘90’ların başından bu yana aktif bir isim olan Evelyn’in yeni çalışması farklı sulardan beslenen verimli bir havzada şekilleniyor; downtempo, leftfield, dub, trip hop, reggae, house... Bu çok katmanlılık albüme katkı veren isimler açısından da geçerli; bir yanda ACT tayfasından caz davulcusu Wolfgang Haffner, öte yanda yaylı partisyonlarında Jazzanova teknik kadrosundan Sebastian Studnitzky ve trip hop’un olmazsa olmazı konuk vokaller. Enerjisi giderek yükselen (özellikle “Now Is The Time”),...

The Hundred In The Hands. The Hundred In The Hands. Warp

Eleanore Everdell ve Jason Friedman’dan müteşekkil Amerika orijinli grup The Hundred In The Hands, eşsiz Warp etiketiyle yayımladığı ilk albümünde oldukça yüksek tempolu ve dinamik bir arka plan dahilinde synthpop, indie rock ve disko arasında dolaşan keyifli bir çalışmaya imza atmış. Bir yıl gibi kısa sürede hazırlanan albüm, ritmik dokular içine yedirilmiş gevşek gitar riffler, repetetif perküsyon darbeleri ve yumuşak vokallerle şekillenerek hızla dinleyeni kavramayı beceriyor. “Dressed In Dresden” zengin içeriğiyle, “Last City” kıvrak melodileriyle, “Young Aren’t Young” güçlü kurgusuyla, “Commotion” etkileyici vokal kullanımıyla ilk anda kulağa mutlak suretle takılanlar. Haddini bilen, gereksiz zorlamalara girmeden basit bir formülasyon etrafında inşa...