Tindersticks.The Waiting Room.City Slang

25. yılına giren bir grubun ardında bu kadar sağlam, nitelikli ve kişilikli bir diskografi bırakması her babayiğidin harcı değil; ilkin buradan benzersiz Tindersticks’in hakkını verip teşekkür edelim. Stuart Staples’ın doyumsuz vokaline sarıp sarmalanmış hüzünlü ama bir o kadar ümitli melodiler, kendi iç kırılganlığında her daim çıkış yolu gösteren sıcak tınılar ve hiçbiri iyinin altına düşmemiş eşsiz albümler. Kusursuz çalışan filtrelerden geçirilmişçesine içten, samimi ve gerçekle yoğrulmuş müzikal pasajlar. Sanırım “gece” olgusuna her anlamda en iyi giden müziği yapan ekip Tindersticks. The Waiting Room da bu anlamda beklentileri karşılayan dört dörtlük bir albüm. İç ahengiyle, melodik yoğunluğuyla, emek verilmiş şarkı sözleriyle ve kulaklarda...

Alternatif Rock Sahnesinin 20 Yıllık Samimi Sesi : Tindersticks

Klavyenin başına özel bir Tindersticks yazısı için kurulmadan, grubun ilk albümlerinin 1993 tarihli olduğunu görünce; insan ister istemez orta yaş kulvarında bir düşük vitesle yol almaya başlayan biri olarak, zamanın ne denli hızlı ve geri dönülemez biçimde yol aldığını düşünmeden edemiyor. Bugüne değin dünya müziğinin önemli temsilcilerini İstanbul’a taşıyan Mavi Müzik Geceleri kapsamında 20-21 Eylül’de Babylon’un sezon açılış konserleri için sahne alacak olan Tindersticks’in 20 yıl boyunca zihinlerimize akıttığı benzersiz işitsel ve görsel hatıralar arasında biraz da iç geçirerek yapılan bu yolculuğun seyir defterinde, hüzün ve melankoliye sarmalanmış zamansız bir müzikal dil ve küçük seslerle söylense de çok derinlere işleyen...