Forest Swords.Compassion.Ninja Tune

İngiltere orijinli Matthew Barnes’ın Forest Swords projesi 2013’te ilk albümünü yayınladığında, özellikle elektronik müziğe getirdiği yeni solukla adından oldukça olumlu bahsettiğimiz bir isim olmuştu. Uzun sayılabilecek bir aranın ardından gelen Compassion ise adeta beklediğimize değdi dedirtecek kadar derin, yaratıcı ve nitelikli bir çalışma. Aşina olduğumuz ses kümelerinin tamamen dışında bir kulvarda kendine yer edinen Forest Swords, ortaya çıkardığı bol katmanlı, yenilikçi ve cesur işitsel evrende ilgiye mazhar bir güzergâhta ilerliyor. Zaman zaman karanlık ama her daim kendi iç ritmini yakalayan parçalar, elektronikten nasibini bol bol alsa da olabildiğince organik tınlayan melodiler ve tüm bunların karmaşasında dengeli bir yol tutturmayı başaran...

Actress.AZD.Ninja Tune

İngiltere orijinli Actress kabaca son 10 yıllık dönemde karşımıza çıkmış en heyecan verici ve yaratıcı elektronik müzik prodüktörlerinden biri. 2008’de Hazyville ile başlayan, sonrasında Honest Jon’s etiketli Splazh ve RIP ile devam eden, akabinde 2014’teki Ghettoville ile yeni bir tepe noktasına ulaşan etkileyici diskografinin son halkası da ziyadesiyle çarpıcı, renkli ve ayrıksı. Darren Cunningham farklı ekolleri tamamen kendine has bir üslupla yeniden dekore ederken; hafif kirli, metruk ve deforme edilmiş bir arka plan eşlik ediyor parçalarına. Ara sokakların karanlık ve isyankâr melodileri, arkaik tekno referanslı vuruşlarla birlikte dans pistlerine kapı aralarken; önceki albümlere nazaran ilk yarıda daha yüksek tempolu bir dinleti bekliyor bizleri. Albümün ikinci yarısında ise bu...

Bonobo.Migration.Ninja Tune

Downtempo denince akan suları durduran ve memleket sınırları dahilinde de bolca seveni bulunan İngiltere orijinli Simon Green, aka Bonobo dört yıllık aranın ardından yine Ninja Tune etiketini taşıyan 6. stüdyo albümüyle arz-ı endam ediyor. Canlı enstrümantasyonlar, akıcı ve kıvrak elektronik dokular, yumuşak vokal kırpıntıları ve caz soslu ritimler Bonobo’nun müziğini ziyadesiyle keyifli bir hale getiriyor. Zaman zaman albümlerindeki bu zengin kadroyu canlı performanslarında sahaya sürememek konusunda eleştiriler alsa da, herhangi bir Bonobo albümünü döndürmeye başladığınızda sizi nelerin bekliyor olduğundan emin olmak iyi bir his. Üst düzey prodüksiyon hassasiyeti ise Bonobo yolculukların olmazsa olmazı. Albüme getirilebilecek yegâne eleştiri de Bonobo’nun bu verimli...

The Qemists. Spirit In The System. Ninja Tune

Vakti zamanında rock gruplarında müzik yapan bir basçı, gitarist ve davulcudan oluşan Brighton çıkışlı üç ismin (Liam Black, Dan Arnold ve Leon Harris) özellikle drum and bass tarzına duydukları yakınlık zaman içinde onları yoğun rock etkileşimli The Qemists projesine doğru iteklemiş. Etkilendikleri isimler arasında Soundgarden, Nirvana, RATM ve Red Hot Chili Peppers’ı sayan grup, elime geçtiğinden bu yana hiç bıkmaksızın dinlediğim albümünde oldukça kuvvetli bir drum and bass ve breakbeat altyapısına eklemlenmiş darbeli bas vuruşları, güçlü rock tınıları ve her parçada farklı bir eşlikçi vokal ile oldukça zengin bir içeriğe sahip etkileyici bir çalışma gerçekleştirmiş. İflah olmaz drum and bass...

King Cannibal. Let The Night Roar. Ninja Tune. 2009

Dylan Richards ( aka Zilla ) solo projesi King Cannibal ile “Let The Night Roar”da gerçekten sert, kan akışını hızlandıran, kuvvetli baslar ve kesik vuruşların ustaca harmanlandığı bir çalışmaya imza atıyor. Dubstep, grime ve drum’n bass sularında gezinen albüm sıklıkla hip hop ve elektronik ritim ve öğlerden de besleniyor. Sade ve davetkar denebilecek bir açılışın ardından nabzın yükseldiği, tribal efektlerle süslü “Flower of Flesh and Blood” ve favorimiz “Aragami Style” ile bahsettiğimiz çetinceviz coğrafyaya adım atmış oluyoruz. Sert, ödünsüz, karanlık ve zaman zaman da ürkütücü bir drum’n bass duygusuyla örülmüş dans ritimleri arasında yol alınan tekinsiz bir yolculuk bu. Albümün...