Mika Vainio. Ununquadium / Vandal. Raster Noton. 2009

Bir müzik adamı tarzını, şeklini ve dahi şemalini bu kadar erkenden, bu kadar baskın ve karakteristik şekilde bir çalışmaya nasıl monte edebilir merak edenler farklı zaman dilimlerinden istedikleri Mika Vainio çalışmalarını dinleyip, spontane bir teste tabi tutabilirler kendilerini. İtiraf etmeliyim ki konu Pan Sonic ve bu çığır açıcı ikilinin yada herhangi bir yarısının bir şekilde bulaştıkları işler oldu mu, kimyamda öngörebileceğim ama engelle(ye)meyeceğim reaksiyonlar başlıyor ve her nasılsa her defasında müthiş tatminkar bir cevapla karşılanıyorum. Sondan başa gidelim ve Mika Vianio’nun dört parçadan oluşan ve Raster Noton etiketli “unun” serisinin de dördüncü çalışması olarak yayımlanan eserinin müzikal dinlenceler külliyatımızda, tavsiyenin de ötesinde olmazsa olmaz kıvamında bir çalışma olarak yer bulacağını belirtelim. Tabii özellikle Pan Sonic’in müzikleriyle beslenmiş elektronik müzik kurtları için daha da geçerli bu ifadeler.

Seri çatısı altındaki adıyla “ununquadium”, ikincil adıyla “Vandal” parça isimleriyle de bazı mesajlar veriyor. “Teutons”, “Vandals”, “Goths” ve “Barbarians”. Geçmiş zamanlarda merkez ve kuzey Avrupa’da yaşamış vahşi kabilelerden bazılarının isimleri bunlar. Vainio’nun çalışması da o denli sert, acımasız, vahşi ve primitif bir doku içinde dolaşıyor. Dinamik bir kurgunun içinde endüstriyel referanslı yapıtaşlarıyla döşenmiş yoğun bir çalışma. Bir defa daha kabul etmek gerekiyor ki klasik IDM çizgisinin, atmosferinin ve formülasyonunun tamamen dışında; özgün, gelişimci ama bir o kadar karakteristik bir müzik tarzına sahip Mika Vianio. Katmanlar arasında inanılmaz bir dengenin sağlandığı, kenarda köşede kulağımıza takılan her bir müzikal dokunun dinamik bir bütünü oluşturan anlamlı parçalar olarak ayrı keyif kanallarından ruhumuza, bedenimize ve dahi zevkimize zuhur ettiği, dokunduğu bir elektronik dökümanter.

Analog ses öbekleri arasında “noise” karanlıklarında kaybolmadan ama tüm bu karmaşık kurgunun içinden de ritmik ve belki de bir anlamda dans pistlerine dahi ucu dokunabilecek denli canlı bir kıvamı ustaca manevralarla tutturmayı beceriyor Vainio. Endüstriyel efektlerin bolca kullanıldığı, seslerin gümbür gümbür aktığı, kuvvetli baslarla sizi yerinizden zıplatacak denli zımba bir atmosferi sadece birkaç parça ( hatta birkaç saniye ) içinde yakalayabilmek gerçekten bir maharet, ince işçilik ve farklı bir yaratıcılık seviyesi gerektiriyor.

Bu satırlarda adını ileride de ziyadesiyle anacağımızdan emin olduğum Vainio, sadece bizlere tarifi imkansız ve benzersiz lezzetler barındıran müziğiyle keyifli dakikalar sunmakla kalmıyor, deneysel elektronik müziği sadece bilgisayar programları aracılığıyla hafif prodüksiyonlar yaparak “ben de yaptım, oldu”dan ibaret sanan ucuzcu karambolcülere karşı da adeta minik bir uyarı gönderiyor.

Müsadenizle parçaların detay analizine girmeyeceğim. Soyut elektronikanın somuta ergimesi. Havada uçuşanın ele avuca gelmesi. Klişelerden uzakta şekillenen bambaşka bir müzik yaratım biçemi. Özgün müzikal arayışlar içinde depreşen araştırmacı göz ve kulaklar için dikkat kesilmesi gereken bir mihenk taşı. Bir “Mika’ysa, koy sepete” ispatlayıcısı. İlla favori derseniz “Teutons” ve “Vandals” derim. Bakın Boomkat bu çalışma hakkındaki notunu ve puanını nasıl vermiş. Biz de fazla söze hacet yok kıvamında katılıyoruz diyelim, bitirelim. F*cking A+ – DO NOT MISS!!!! ( Ah be Boomkat bir de transport masrafların soyguncu efekti yememiş olsaydı ne canlar yakardın ! )

Bu gönderiyi paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir