Various Artists.Pop Ambient 2018.Kompakt

2017’nin son düzlüğüne girmişken “kambersiz düğün olmaz” misali ajandalarımıza bir güz yaprağı güzelliğinde takılan ve artık klasikleşmiş diyebileceğimiz Pop Ambient serisinin 17.’si yine ziyadesiyle rafine, hassas ve nahif. Ambient, dark ambient ve drone arasında yol alan parçalarda Kaito, The Orb, Triola, Mikkel Metal, T.Raumschmiere gibi tanıdık isimler dışında; bundan sonrası için takibe alabileceğimiz birkaç yeni yıldız da parıldıyor; ki bu zaten derleme albümlerin en büyük artısı. Minimal elektronik işlemeler, uzayıp giden steril ses blokları, envai çeşit rötuşlanmış hışırtı ve bunların üzerinde uçuşan kırık ve kırılgan tını öbekleri, ambient havzasından beslenen müziksever kulaklar için bol miktarda kalori barındırıyor. Elektronik müziğin farklı...

John Maus.Screen Memories.Ribbon Music

Son on yılın deneysel synth-pop tezgâhından çıkma en iyi isimlerden biri kesinlikle John Maus (diğeri de Ariel Pink olsa gerek). Geçtiğimiz aylarda İstanbul’u bir kez daha ziyaret eden ve yüksek enerjili performansıyla alkış toplayan Maus, son çalışmasında da kozmik tınılar eşliğinde geniş bir ses paletini kendi filtresinden geçirerek maharetle harmanlıyor. Bir yandan klasik müzik referanslıuzatılmış klavyeler, diğer yanda bol miktarda eko ile soslanmış estetik synth’ler/vokaller ve bunlar arasında tutucu işlevi gören tempolu ve ritmik davul/bas partisyonları. Sonuçsa mükemmel! Maus’un hafif puslu, güçlü ve kişilikli vokalinin parçalara ekstra bir lezzet ve kimlik kazandırdığı da muhakkak.Tüm albüm boyunca vintage ekipmanlardan elde edilen...

Mikrovolt.I.Umor-Rex

Edinebildiğimiz sınırlı bilgiye göre yirmi yıla yakın bir süre müzikle hemhal olmasına rağmen, ismiyle de müsemma bu çalışma bir şekilde Köln çıkışlı Veit König’in yayımladığı ilk derli toplu proje. Sadece 120 adet ve kaset olarak basılan albüm yüksek temposu, keyif veren enerjik ve ritmik kurgusu, temiz prodüksiyonu ve beslendiği kaynaklar itibariyle oldukça pişmiş, olgun ve de iyi bir ilk çalışma açıkçası. Bir yanda minimal teknoik vuruşlarla açımlanan altyapılar, bir yanda hafif krautrock esintileriyle yelkeni dans pistlerine doğru iyice şişiren Mikrovolt, ilk anından itibaren içinize pozitif bir hava ve gülümseme akıtıveriyor. Akılda kalıcı ana omurganın üzerine maharetle serpiştirilen ek katmanlar ve...

Colleen.A Flame My Love, A Frequency.Thrill Jockey

2000’lerin başından bu yana özellikle Leaf etiketinden çıkardığı işlerdenadına aşina olduğumuz Fransız müzisyen Colleen (Cecile Schott),yedinci stüdyo albümünde kişisel hikâyelerini anlatmaya kaldığı yerden devam ediyor. Yine Thrill Jockey etiketini taşıyan bir önceki albümü sonrası, (kaldığı yerin yakınlarında gerçekleşen)Bataclan’daki terörist saldırısından ziyadesiyle etkilenen Colleen, sonraki süreçte ölümolgusu üzerine oldukça kafa yorduğunu belirtiyor. Elimizdeki çalışma multi-enstrümentalist müzisyenin minimal bir yaklaşımla harmanladığı dingin parçalardan oluşuyor. Çeşitli kaynaklardan elde ettiği sesleri baz alarak meydana getirdiği döngülerin üzerine sade dokunuşlarla yerleştirdiği ritmik melodilerle ve hafif vokallerle zenginleşen parçalara birkaç dinlemeden sonra daha iyi nüfuz ediyorsunuz. Albümün geneline yayılan işitsel bütünlük ve dengeli akış da dinlemeyi...

Otto Lindholm.Alter.Gizeh

Belçika orijinli elektronik müzisyeni ve kontrbas sanatçısı Lindholm’ün ikinci stüdyo albümü Alter, sınırlarda gezinen karanlık ve gergin atmosferiyle başından sonuna başdöndürücü bir girdap gibi dinleyeni içine çekiyor adeta. İlk albüme kıyasla ana unsur olmaktan biraz daha sıyrılıp, bir arka plan malzemesi halinde kullanılan tadımlık elektronikler, kontrbasın vurgusunu da yukarı çekiyor. Oldukça uzun dört parçadan oluşan çalışmayı modern klasik ve (dark) ambient arasındaki en etkileyici ve ihtişamlı buluşmalardan biri olarak nitelemek olası. Sinematografik bir kontekst dahilinde ilerleyen pasajlarda minik melodik unsurlara denk gelsek de; albümün genelinde daha kapalı, koyu ve donuk bir yapı mevcut. Ancak Lindholm’ün kontrbas çalış tekniğiyle yarattığı organik tınıların...

Belief Defect.Decadent Yet Depraved.Raster Noton

Raster Noton kataloğuna eklenen her yeni isim için gönül rahatlığıyla açtığımız krediyi sonuna kadar hak eden bir ikili Belief Defect. Ekibin debut albümlerini basitçe RN etiketinin kimlik kartı diyebileceğimiz keskin ve pürüzsüz elektroniklerin üzerine eklemlenmiş tekno altyapısına sahip endüstriyel vuruşlar şeklinde özetlemek mümkün. Adım adım tadında efektlerle kirletilen ses öbekleri, arada yan unsurlarla zenginleşen bol katmanlı kurgu, ziyadesiyle taze tınlayan melodik atmosfer çalışmayı başından sonuna üst seviyede tutmayı başarıyor. Bir yanda davetkar dans ritimleri, bir yanda kulak burkan ve adeta pek çok makinenin aynı anda çalıştığı bir marangozhaneye girmişsiniz hissi veren yoğun doku, ikilinin maharetli ellerinde kusursuz bir bütünlüğe evriliyor....

Kölsch.1989.Kompakt

İkişer yıl arayla yayınlanan1977 (müzisyenin doğum yılı) ve 1983’ün (altı yaşında yaptığı Avrupa seyahati) ardından Kölsch’ün, ergenlik zamanlarına odaklanan ve otobiyografik esintiler taşıyan serinin son albümü 1989 adını taşıyor. O dönemi kendi hayatında “her şeyin gri göründüğü bir zamandı” şeklinde özetleyen Kölsch, bu nedenle pek çok parçasına farklı dillerde gri anlamına gelen isimler vermiş. Kompakt ekolünden aşinası olduğumuz sağlam 4/4 vuruşlar, keyifli melodiler ve yüksek tempo albümün geneline hâkim ana unsurlar. Kölsch bunların üstüne ikinci bir katmanı ise kendine has eğlenceli tarzı ve detaycı kimliği ile başarıyla eklemliyor. Tüm parçalarda kendini hissettiren güçlü basların yanı sıra, yaylı orkestrasyonları ile zenginleşen ve keşke daha çok parçada...

Ryuichi Sakamoto.Async.Commmons

Uzunca diyebileceğimiz ve birkaç yıl önce kendisine konan gırtlak kanseri rahatsızlığının teşhis ve tedavi sürecini de içeren bir sessizliğin ardından gelen yeni Sakamoto albümü, müzisyenin adeta 40 yıla ve çok çeşitli alanlara, müzikal türlere ve ortak çalışmalara yayılan diskografisinin etkileyici bir özeti gibi. Çekilmemiş bir Tarkovsky filmine atfedilen parçalar Sakamoto’nun hem piyanist ve besteci olarak anlatıcı kimliğini, hem de özellikle Alva Noto ve Fennesz gibi isimlerle yaptığı işbirliklerindeki güncel ve yaratıcı tarafını iyice göz önüne çıkarıyor. Ambient ve modern klasik arasında büyüleyici bir ustalıkla dolaşan albümün genelinde (hastalığın da etkisiyle) hayatın ve ölümün sorgulandığı gergin bir atmosfer var. Öte yandan...

Ekoplekz.Bioprodukt.Planet Mu

İngiltere doğumlu Nick Edwards ‘80’lerin sonundan bu yana elektronik aletlerle haşır neşir üretken bir müzisyen olarak onlarca farklı isimle pek çok çalışma yayınladı. Bunlar arasında en ses getiren solo projesi ise Ekoplekz. Mike Paradinas’ın Planet Mu etiketine sahip albümün geneline koyu baslarla örülmüş vintage synth’ler hâkim. Akışkan melodilerle bezenmiş, belli bir kulvar dahilinde ilerleyen ve yan süslemelerle zenginleşen parçalara hâkim olan işitsel bütünlük olumlu. Orta tempolarda gezinen albümde arada birkaç tane de ambient referansı yüksek parça var. Ekolu sinyal sesleri, gevşek synth tınıları ve minimal ses kümeleriyle harmanlanmış olan Bioprodukt bir başyapıt değil elbette. Ancak uzun yıllardır kablo ve düğmelerle yatıp kalkmış...

Lali Puna.Two Windows.Morr Music

Berlin merkezli Morr Music etiketinin kadrosundaki en as oyunculardan olan Lali Puna’nın son albümü Our Inventions’ı yayımlamasının üzerinden neredeyse bir on yıl geçti ve bu arada köprünün altından da bolca su aktı. Ekibin iddialı isimlerinden Markus Acher’in ayrılması sonrası çıkan bu ilk çalışma yine de sürpriz bir şekilde oldukça hareketli, enerjik ve leziz pasajlar içeriyor. Aynı zamanda gazeteci olan Valerie Trebeljahr’ın çeşitli ortak projeler sonrası yeniden Lali Puna için müzik üretme iştahıyla beslenen pop esintili kırılgan vokalleri, elektronik dokunuşlarla zenginleştirilen lo-fi melodiler ve parçaların duygusallık kalibresini yükselten içli synth’ler, yeni çalışmanın ana parametrelerini oluşturuyor.Two Windows’un kulaklarımıza daha olgun notalar ulaştırıyor olmasında...