Jon Hopkins.Singularity.Domino
2000’lerin başından bu yana elektronik müzik camiasındaki yerini adım adım sağlamlaştıran Hopkins’in müziği de bu ilerlemeye paralel olarak ilk dönemdeki daha ağırkanlı, sade ve düşük tempolu atmosferden; daha yoğun, baskın ve kuvvetli vuruşlarla bezenmiş bir merhaleye evrildi. Beş yıl gibi uzunca sayılabilecek bir aradan sonra gelen yeni albüm Hopkins’in senaryosunu yazıp yönettiği ve ilk sahnesinden son anına dek dinleyeni koltuğuna yapıştıran epik bir çalışma olarak özetlenebilir. Okkalı teknoik vuruşlar, yüksek oktanlı keskin synth’ler ve bunlar arasına serpiştirilmiş bazen dingin ve sakinleştirici, bazen de gergin ve rahatsız edici geçişler Singularity’nin kalite çıtasını yükseltiyor. Hopkins’in kendine özgü ses paleti, resmettiği tuvalde yarattığı canlı renkler ziyadesiyle göz alıcı. Birkaç ay önce gerçekleşen Sonar İstanbul’da da nefes kesici bir sete imza atan Hopkins deneysellik ve popülerlik arasındaki zor dengeyi, kalitesini artırarak kendi lehine çeviren bir isim olarak parlıyor.
Bir yanıt yazın