Kammerflimmer Kollektief. Teufelskamin. Staubgold
Bu yazı Cazkolik web sitesi için hazırlanmıştır.
Bundan yedi yıl kadar önce bir moda / tasarım dergisinin müzik sayfalarını hazırlayan yakın bir dostumdan dergi için yazı yazma teklifini aldığımda, kafamda ilk olarak takip ettiğim müzik firmalarını (etiket – label) inceleyecek bir yazı serisi hazırlamak düşüncesi vardı. Bu serinin ilk adımını da Berlin’de yerleşik Staubgold etiketini tanıtan bir yazıyla yapmıştım. Gelin ilk önce birkaç satırla da olsa, bu yazımızda detaylıca incelemeye çalışacağımız Kammerflimmer Kollektief ekibinin Teufelskamin adlı taze çalışmasını yayımlayan Staubgold etiketi hakkında o zaman neler yazdığımıza kısaca bir gözatalım.
“Berlin Duvarı’nın yıkılmasından bu yana gerde kalan 15 yılda bu utanç anıtının tozlarının arasından sadece Almanya’nın değil, tüm Avrupa’nın gözde kültür merkezlerinden biri yükseldi. Berlin özellikle elektronik müziğin geniş ve geçirgen yelpazesi düşünüldüğünde tüm bu açılımları karşıtlayan 200 civarında irili ufaklı firmaya evsahipliği yapan bir kent konumunda. 1998 yılında müzisyen ve gazeteci Markus Detmer tarafından önce Köln’de temelleri atılan Staubgold firması da bugün artık Berlin’de yerleşik saygın firmalar arasında yerini almış durumda… Staubgold’un vizyonunda kişisel çizgisini ve farklılığını yaratabilmiş ama ortak paydada müzikal çeşitlilik ve zenginliklere vurgu yapan, dokunaklı, içten ve yaratım sürecindeki ilham ve tutkuyu ön plana çıkaran isimler için bir platform oluşturmak fikri yatıyor. Belli bir tarzla özdeşleşmektense, bir yaklaşım biçimi olarak hangi ses kaynağı yada enstrümandan kaynaklanıyor olursa olsun; kaliteli, özgün ve yetkin çalışmalara yervermeyi amaçlayan Staubgold, bugüne kadar sadece farklı müzikal tarzlara değil farklı jenerasyondan müzisyenlere de kucak açmış durumda.”
Aradan geçen kısa süre içinde Staubgold etiketiyle yayımlanan albümlerin sayısı kabaca iki katına çıkarak dalya sınırını geçti. Önümüzdeki günlerde ofisini Fransa’ya taşımayı düşünen firmanın arkasındaki en önemli güç ise, tabiri caizse A’dan Z’ye hemen herşeyle tek başına ilgilenen, kendisi de aynı zamanda DJ ve radyo programcısı olan Markus Detmer. Ufak bir özel not olarak da paylaşmak isteriz ki; geçtiğimiz yıl balayını eşiyle İstanbul’da geçiren Detmer’in buradan topladığı malzemelerle yaptığı radyo programını şu linkten dinleyebilirsiniz: http://reboot.fm/2010/10/07/staubgold-radio-2-music-out-of-place/
Thomas Weber’in solo projesi olarak 90’lar sonunda yola koyulan Kammerflimmer Kollektief, zaman içinde eleman sayısı değişkenlik gösteren bir topluluk haline geldi. Üçüncü albümleri Cicadidae ile birlikte başlayan Staubgold birlikteliklerinin son meyvesi ise 8. albümleri olan Teufelskamin. 10 yılı aşkın bu yolculuğun tematik durak noktaları ziyadesiyle karanlık, umutsuz ve isyankar bir dilin yansımalarıyla şekillendirilmiş bir müzikal evrene işaret ediyor aslında. Doksanlar sonunda yayımlanan ilk çalışmaları olan Maander’den bu yana çıkan albümlerin ana omurgalarına baktığımızda future jazz, avantgarde jazz, electronic, experimental, krautrock, abstract, ambient, post rock ve downtempo gibi birçok alt başlıkla karşılaşıyoruz. Grubun mahareti bu kabarık listeden derinlikli, çok katmanlı, iyi harmanlanmış ve filtrelenmiş bir müzikal kurgu üretebilmesinde yatıyor. Türler arasındaki anlık geçişler kadar, farklı tarzların albümlerin genel hissiyatını destekler nitelikte içerikle örtüşmesi de takdire şayan. Bu nedenle bazen keyifli bir melodinin peşinden giderken birden kendinizi ansızın depreşen bir doğaçlama seansıyla karşı karşıya bulabiliyorsunuz.
Son albümdeki ekip üç kişiden müteşekkil: ana eleman her zamanki gibi Thomas Weber (elektrik gitar, loops ve çeşitli elektronik aygıtlar), elektrik bas ve kontrbasta Johannes Frisch; vokal, synthesizer ve çanlarda da Heike Aumüller.
Albümün açılışı Nick Cave & The Bad Seeds’i anımsatan derinlikli bir gitar tınısı üzerine eklemlenen ritmik davul dokunuşları ve yumuşak bir vokalle bezenmiş Coricidin Boogie ile yapılıyor. Kammerflimmer Kollektief parçalarına özgü ses ögeleriyle de zenginleştirilen parçanın sonlarına doğru ambiyans birden yoğun bir doğaçlamaya meylederek sıradışı bir hale bürünüyor ve albümün kalanına karşı kulaklarımızı biraz daha dikkatle kabartmamız gerektiğini bizlere usulca fısıldıyor.
Country çağrışımlı gitarlarla başlayan Never Collapse, Always Dazzle keyifli ve yüksek tempolu bir parça olarak sırasını albümün en uzun çalışması olan Teufelskamin Jam # 1’e bırakıyor. Albüme adını da veren bu parça nefis bir 10 dakikalık dinleti sunuyor bizlere. Önce sakin bir gitar melodisiyle başlayan parça adım adım daha yoğun bir atmosferin yaratılmasıyla bizi adeta bir kabile ayini ortamına sürüklüyor. Adeta kara büyü, sanrılar ve yükselen ateşten oluşan bu ortam elektroniklerin yerinde ve etkili kullanımıyla başarılı bir şekilde yansıtılıyor. Vokalin olmadığı bu ilk parça albümün kimliğine ait kuvvetli ipuçları da barındırıyor.
Caz hissiyatı yüksek Shangrila kısa bir geçiş parçası olarak yerini alıyor. Ekolanan synthler, puslu bir vokal, arka plandaki deneysel ses oynamalarının yarattığı gergin ve huzursuz ortamı dengeliyorlar. Kontrbasın liderliğinde şekillenen Soft Machine ortamı sakinleştirmesinin yanısıra albümün genelinde oldukça başarıyla kullanılan vokalin de kendini en iyi gösterdiği parçalardan biri olarak kayda geçiyor.
A Different Karmic Thermal post rock ve jazz rock arasında giden yapısıyla ve dengeli gitar riflerinin elektroniklerle harmanlamasının yarattığı büyüleyici ambiyansla albümdeki çok katmanlılığı bir kez daha gözler önüne seriyor.
Teufelskamin Jam # 2 adeta bir jam session olarak hızlı bir başlangıçla albümün yine caz vurgusu yüksek parçalarından biri. Bu parçada özellikle gitarın değişken kimliği ve ortalarda birden bire parlayıveren davul solosu oldukça deneysel bir ikinci bölüm yaratıyor bizler için. Bu parçanın yine albümdeki en etkileyici çalışmalarndan biri olduğunun altını çizelim.
Kalan kısımdaki uzunca parçalardan biri olan New Ghosts boşlukta adeta yayılarak genişleyen gitar, agresif vokal ve arka planda depreşen elektroniklerle yerinde duramayan bir parça kıvamında. Deneysel kimliğin ön plana çıktığı bu parçanın özellikle ikinci yarısı ortalama kulakları rahatsız edebilecek derecede gergin ve sert bir ambiyans yaratmayı beceriyor.
Kapanış ise bir dakikanın az üzerindeki süresine rağmen yumuşak havasıyla bir anda rahatlamamızı sağlayan People United Will Never Be Defeated ile yapılıyor.
Kammerflimmer Kollektief’in 15 yıla yayılan üretimlerinin son halkası olan Teufelskamin baştan sona en ufak kaçağa izin vermeden nitelikli bir çizgide ilerleyen, farklı tarzlara uzansa da kendini net ortaya koyan ve derli toplu yapısıyla dikkat çeken oldukça başarılı bir çalışma. Zaman zaman ortaya çıkan psikedelik yükselmeler, gitarın her daim üsturublu kılavuzluğu, vokallerin bu girift ve kompleks müzikal kurguya sorunsuz şekilde eklenmesi albüme ilişkin diğer olumlu düşüncelerimiz. Dengeli bir güzergahta ilerleyen deneysel işlerden hoşlanan kulaklar için jazz, rock ve elektronik müziğin kesişim kümelerindeki nüvelerden beslenen bu albüm, tıpkı ekibin önceki çalışmalarında olduğu gibi dinleyeni içine çekmeyi beceriyor. Bir konsept albüm olmamasına rağmen parçalar arasındaki geçişler, farklı türlere sarkmaların albümün geneline ustalıklı bir şekilde dağıtılması ve yerli yerinde tempo artışlarıyla baştan sona heyecanlı ve dinamik bir dinleti olarak özetleyebileceğimiz albüm, Kammerflimmer Kollektif diskografyasındaki üst seviye çalışmalardan biri olarak kayda düşülmeyi fazlasıyla hakediyor.
Bir yanıt yazın